Blog

BİR KAÇ KELIME ile makyajlı BMW R1200GS’i özetlemem istenirse mükemmel, keyifli, kaliteli, güven verici, konforlu ve eğlenceli bir motor derim.

15 yıldır motor kullanıyorum, şimdiye kadar çeşitli markalarda 8 tane motorum oldu. Motorcular arasındaki sohbetlerde BMW’nin son nokta olduğu söylenirdi, hep merak ederdim, ne demek son nokta? Yani bir BMW aldıktan sonra başka bir marka kullanılmaz mı? Özellikle motor gibi insanın maymun iştahlı olduğu bir konuda böyle bir şey mümkün mü? Diğer motorlara göre hem satın alırken hem de servis hizmet alırken bir BMW’ye daha fazla para ödemek doğru mu ve değer mi?

Motor kullanmak başınıza kötü bir şey gelmediği sürece hep bir arayıştır! Acaba benim motorum hangisi? Hem tip olarak hem de marka olarak bütün motorcular hayatları boyunca bedenlerine, zevklerine ve elbette ki bütçelerine göre uygun motoru ararlar. Herkes başarılı olur mu bilmiyorum? Ama benim için sanki bu arayış sona eriyor.

Son yıllarda BMW motorların yollarda giderek çok gözükmesi, Polis teşkilatının çok büyük bir bölümünün BMW motorlara geçmesi tesadüf değil! Ama tabii en önemli konu bir motor satın alınırken neyin hedeflendiğidir. En basit tanımıyla sürekli uzun yol yapmayı seven ve çok nadiren şehir içinde dolaşanlar Touring motorları, yine uzun yol ve aynı zamanda off road tercih edenler Enduro motorları ve sadece şehir içinde dolaşanlar ise Scooter motor- ları tercih ederler. Yani Şehir içinde çok dolaşıp çok nadiren uzun yola çıkıyorsanız bir Touring motora yatırım yapmak hem çok pahalı hem de çok yorucudur ve neticede gereksizdir.

Gelelim test yaptığımız yeni jenerasyon BMW

R1200 GS’e, Bu motoru çok değerli arkadaşım Türkiye BMW Motorsiklet Direktörü Başarı Erbaş özellikle tavsiye etti. Ben 2016 yılının bahar aylarında bir kaç günlüğüne 1200 GS testi yapmıştım ancak bu yeni motor gerçekten çok farklı!

Öğlen heyecanlı bir şekilde Borusan Ataşehir’in yolunu tuttum. Bir kaç formaliteden sonra motoru almıştım. Yeni GS ile Neler hissedeceğim konusunda pek fikrim yoktu, motora bindikten sonra birçok şeyin değiştiğini hissetim ve birçok başka motorları da yeteri kadar test etmiş biri olarak biraz şaşkınlık yaşadım. Motoru çalıştırmadan önce yaklaşık yarım saat statik olarak motoru inceledim, özellikle yeni jenerasyon motorlarda bilgisayar destekli ekranları çözmek biraz vakit alıyor. Marş düğmesine basmamla sanki altımda bir canavar kükredi! Öncelikle oturuş pozisyonu çok güzel hafif arkaya atıyor gidon uzun kollar yeterli açıkta kalıyor. Boyu kısa olanlar için çok iyi bir haber var çünkü sele çok yönlü ayarlanabiliyor.

Borusan Ataşehir’den aldığım motor ile Bostancı-Tuzla sahil yoluna indim, amacım motoru hem Kadıköy ara sokaklarında, Bostancı sahil yolunda ve E5 çevre yolunda test etmek.

Yumuşak ve esnek hareketlerle sokak aralarından geçtim ve Bostancıya ulaştım. Mevsimler 1 ay kaydığı için Haziran ayı ortasında bahar tadında bir hava var, motosiklete binmenin en keyifli yanlarından biri özellikle bahar aylarında hissedilen çiçek ve çimen kokuları!

Bostancı-Tuzla sahil yolu birazda ramazanın etkisiyle sakin, virajlara girerken müthiş bir güven hissediyorsunuz bu makineyle, bana en çok verdiği mesaj şu: Korkma! Biraz daha yatırabilirsin motoru, biraz daha açabilirsin gazı, tümsek veya çukur varsa tereddüt etme yürü, önüne ani bir şey çıkarsa çekinme asıl frene ve emin ol tam zamanında en emniyetli şeklide duracaksın.

Tuzladan E5’e çıkıp Kadıköy istikametine döndüm, artık bir araç selinin içindeyim, yüksek oturuş pozisyonu ve GS’in ihtişamı ile orta şeritten hız sınırları içerisinde seyrediyorum, geçmem gereken araçları gazı biraz açarak çok rahat ve güvenli bir şekilde solluyorum. 125 HP (92kW) gücündeki iki silindirli verimli ve çok yüksek seviyede torka sahip olan bu boxer motor her durumda kendini hissettiren bir sürüş keyfi sunuyor ve aynı anda güvenliği de ön plana çıkarıyor.

Motosiklette önceki modelle aynı kalan tek şey güçlü, dinamik ve zengin karakteri, Anahtarsız Sürüş gerçekten alıştıkça kopması çok zor bir özellik olarak öne çıkıyor. Dynamic ESA ile birinci sınıf sürüş konforu bir kez daha artırılmış. Her türlü zeminde ideal çekiş ve en üst düzeyde konfor sunulmuş. Farklı yüklerle bile ideal ilk ön yük ile süspansiyonda sönümleme kuvveti sağlanmış. Sensör sinyalleri ile süspansiyon ve amortisörlerin farklı yüklere uyarlanabilmesini sağlanmış. Bu, daha önce imkansız olarak görülen bir düzeyde amortisör konforunun elde edilmesini ve hassasiyet ve denge söz konusu olduğunda, kullanım açısından fark edilir bir avantaj sağlayan sürüş pozisyonunun her zaman ideal ve hassas şekilde korunmasını mümkün kılmış.

YENİ GS’DE NELER FARKLI?

1-Yeni vites kutusu: Vites tamburu yenilenmiş. Yeni ve daha geniş dişliler konmuş. Daha yumuşak ve doğrusal gaz tepkisine kavuşmuş. Arka tekere iletilen kuvvet daha dengeli hale gelmiş. Devir bandı daha rahat korunabiliyor.

2-Dynamic Traction Control (Dinamik Çekiş Kontrolü): S serisi modellerde mevcut olan teknoloji bu motosiklete de uyarlanmış. Mevcutta kullanılan ASC (Automatic Stability Control) üzerine eklenen jiroskop sistemi sayesinde çekiş artık motosikletin açısı da hesaba katılarak korunuyor. Eski versiyonunda (ASC) yalnızca arka tekeri ön tekerlek ile birlikte motorun devrine kıyasla kontrol altında tutardı ve patinaja/kaymalara engel olurdu. Artık çekişe müdahale mevcut açıya göre lazım olduğu kadar gerçekleşiyor. Bu özellikle viraj içerisinde gaz açıldığında momentum kaybına engel olarak sürüş güvenliği ve keyfini artırıyor.

3-Yeni Dynamic ESA :Yeni Preload (yay ön yükleme) ayarı (MIN – AUTO – MAX) ve yeni Rebound (salınım) ayarı (Road – Dynamic)
Preload: Auto modunda artık yalnızca hesaplanan yolcu ağırlığına göre arka süspansiyon yükseltiliyor ve manuel seçim gerekmeksizin sürüş yapılabiliyor. Bu sayede motosikletin şasi geometrisi hep optimum açıda korunabiliyor. Bu da yol tutuşa ve fren mesafesine maksimum etki sağlıyor. Ayar bir kere seçildikten sonra sürücünün bu ayarla işi kalmıyor. Örneğin, eski sistemde yolcu var ise “2 kask” seçilirdi ve motosiklet üzerindeki ağırlık ne olursa olsun sanki 216 kg varmışçasına en yukarı noktasına kadar arka süspansiyon yükseltilirdi. Yolcu indiğinde tekrar “1kask” seçeneği aktive edilmek zorundaydı ve alçalma tamamlanana kadar beklenmek durumundaydı. Rebound: İki seçeneğe indirgenmiş olan bu ayar artık basitçe “Road (yumuşak)” ve “Dynamic (sert)” olarak kullanılabiliyor.

4-Hill Holder (Yeni yokuş kalkış asistanı): Özelikle yeni motorcuların kabusu olan yokuşta motorun geri kaymasını önlemek için BMW mükemmel bir sistem geliştirmiş: “Yokuşta Kalkış Kontrolü” frene sürekli basılmasını gerektirmeden, kısmen entegre ABS fren sistemi aracılığıyla eğimlerde geriye doğru kontrolsüz şekilde kaymayı engelliyor. Uzun yol touring modellerinde mevcut olan yokuş kalkış desteği GS’in 2017 modelinde ilk defa uygulanmış. Tüm açılarda ön frenin kuvvetlice sıkılması durumunda arka tekerlek kilitlenerek motosiklet çalışır vaziyette beklemesine olanak sağlıyor. İster kalkış yapılana kadar bu destekten faydalanılabilir; ister ise tekrar ön fren sıkılarak devre dışı bırakılabiliyor. Enduro sürüşünde karşılaşılan teknik parkurlarda olduğu kadar şehir şartlarında da oldukça faydalı, güvenilir ve sürüşü kolaylaştırıcı sonuç veriyor. 5-Euro 4: Yeni regülasyon olan Euro 4 bu motosiklette kuvvet kaybına neden olmamış. Ana etkisi yalnızca 6 kg ağırlaşması olmuş ancak en önemlisi BMW çekiş ve sürat kaybına müsaade etmemiş. 6-Sürüş Modları Pro: Eski modelde mevcut olan EnduroPro’ya DynamicPro eklenmiş. Bu mod diğerinde olduğu gibi soket ile aktive ediliyor. DynamicPro en yüksek torku elde edebildiğimiz mod olarak hizmet veriyor. Her iki modda da yol bilgisayarı üzerinden hem Motor hem de Çekiş Konrtol ayrı ayrı ayarlanabiliyor.

BU NE MOTORU?

R 1200 GS test ettiğimde üzerine biner binmez motor bana uzun yola çıkmam gerektiğini hissettirdi, ancak üzerinde biraz vakit geçirdikten sonra esasında şehir içinde de ne kadar rahat dolaşıldığını hissettim.

Elbette şehir içinde bir scooter’ın yerini alamaz ancak gerçekten çok yönlü bir motor ve esnekliği ve hafifliği ile şehir içinde bile çok eğlenceli!

Bu durumda bir GS in en önemli artısı şu: Nereye gidersem gidiyim, her şeye uygun.

Otoyoldan Yunanistan veya İtalya mı yapsam? Karadeniz’de dağlarda mı dolaşsam? Nişantaşı’na gidip bir kahvemi içsem? İşe gidip gelsem günlük kullansam?

HIÇ FARK ETMEZ! HEPSI UYAR.

Sonuç: Bugüne kadar hiç bir motorda BMW’nin verdiği sürüş güvenini hissedemedim. BMW’de kendini daha iyi bir sürücü olarak hissedebiliyorsun ama kesinlikle daha tecrübeli olmak şart.

Eğer maddi imkanlarınız elveriyorsa hiç düşünmeyin derim!

Sevgiyle kalın…

Görüşlerinizi İletin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir