Blog

Bu güzel bahar aylarında motor kullanmak çok keyifli. Bu keyifli aydaki test konuğum Africa Twin ile 2 haftalık beraberliğimizde birbirimize çok alıştık, ayrılmamız da zor oldu… 

Sıcak günleri geride bırakıyoruz. Motor kullanmak için en ideal mevsim ilkbahar ve sonbahar. 15-20 derece arasındaki sıcaklık sayesinde üşümeden ve terlemeden motora binmek mümkün, üstelik doğanın bize sunduğu çeşitli çiçek ve bitki kokuları sürüşümüze ayrı bir keyif katıyor. Ama yine de bahar bile olsa her zaman hafif çiseleyen veya çok şiddetli yağmurdan kaçınmak gerekiyor, çünkü bu tip şartlarda motor üzerindeyken bizi hayata bağlayan lastiklerin yola tutunma güçleri çok zayıflıyor.

Havanın 4 derecenin altında olduğu şartlar ise çok tehlikeli çünkü yerde buzlanma başlıyor, mümkünse motora hiç yanaşmayalım. Her ne koşulda motora binersek binelim olmazsa olmaz ekipmanlar var, bu ekipmanları kullanmaya üşenmemek çok önemli. Hava şartları ne olursa olsun; iyi bir kask, omuz, bel ve dirsek korumalı mont, eldiven, dizlik ve korumalı bot kullanmayı ihmal etmeyin!
Tüm bu ekipmanı 30 derece ve üzerindeki sıcaklıklarda giymek çok kolay değil, kabul ediyorum ama ufak bir düşmede bile bunların ne kadar hayati bir önem taşıdığını hemen anlayabilirsiniz.

Gelelim Honda Africa Twin’e. Öncelikle şunu belirtmeliyim. Ben her ay okurlarımla paylaşacağım motorları seçerken markaların ön plana çıkartmak istediklerini değil, sahip olmayı arzu ettiğim motorları test ediyorum.

Her yeni motora bindiğinizde belli bir alışma süreci vardır. Africa Twin’e ise çok çabuk alıştım. Bu motorla biraz yol yapmak, hatta mümkünse tepe bayır, toz toprak demeden dolaşılmak lazım. Kendinizi çok fazla düz yollara şartlamayın, çevirin rotanızı doğaya doğru ve açın gazı!

İşte ben de aynen öyle yaptım, İstanbul’dan Şile’ye Ağva’ya ve son durak Kandıra’ya gittim.
Dakar tarihiyle iç içe olan köklerine sadık Africa Twin, şehir içi kullanımda pratik olmasının yanında şehir dışı kullanımda da konforlu bir motosiklet. 6 kademeli düz vitesli modelin yanı sıra opsiyonel çift kavramalı otomatik şanzımana (DCT) sahip bu motosiklet asfalt yollara, tozlu parkurlara ve dik dağ geçitlerine uyum sağlıyor. Düz veya otomatik vites değiştirme seçeneği sunuyor.

Benim test ettiğim DCT otomatik şanzımanlı versiyonunda gaz ayarı çok keyifli, vites kutusu çok iyi çalışıyor ancak ilk harekete geçişte gazın tepkisi sanki biraz fazla. Çok az bir gaz açışta motorun bir anda ileri fırlaması, alışık olmayanlar için tehlike yaratabilir. Dikkat edilmesi gerekiyor.

Güçlü 1000 cc paralel çift silindir 4 supaplı Unicam tasarımını kullanmış bu da oldukça tatmin edici bir tork sağlıyor. Frenler (ABS standart) yüksek düzeyde his ve güçlü durdurma kuvveti için yüzer disklere sahip. Motorda lastik gidon kolu kelepçeler kullanılmış. Bu özellik, zıpladıktan sonra yere inerken her türlü titreşimi ve darbeyi oldukça azaltıyor.

İnce ve sağlam gövdesi, CRF etkisinin ve davranışının keskin hatlarını yansıtıyor. İyi düzeyde hava koruması ile hafif ve çevik olan bu motosiklet; pratik ve günlük şehir içi kullanım için de ideal hissettiriyor. 18.8 litre yakıt tankını hoş bir şekilde saklayan ince tasarımı ve yakıt verimliliği sağlayan motoru 400 km’ye kadar sürüş imkanı sağlamış.

Africa Twin’de kullanılan çift LED farlar yakıldıkları zaman Dakar’ı kazanan makinelerin hatıralarını canlandırıyor. Arka çamurluk ve lamba ise çok şık dizayn edilmiş. Ön cam ve panel, bütün rüzgar gücünü ters yöne çevirmek için tasarlanmış.

Böylece, yüksek hızda gezinti sırasında sarsılma etkisinin azalmasının yanı sıra gösterge ekranının hemen önüne yerleştirilen akıllı hava kanalları sayesinde yüksek hızlarda denge sağlanıyor. Dikey, kokpit tasarımlı, tamamen fonksiyonel LCD gösterge hızı, hava sıcaklığını, yakıtı, DCT vites değişimlerini, saati gösteriyor. Tüm bu bilgiler, tek bir bakışla geri bildirim vermek üzere çok güzel bir şekilde ayarlanmış.

Bir macera motosikletinde uzun seyirli süspansiyon ve yerden yüksekliğin fazla oluşu çoğu zaman yüksek sele anlamına gelir. Ancak bu, Africa Twin için bir sorun olmamış, çünkü geniş ve konforlu selesi standart 870 mm’den daha kullanışlı olan 850 mm’ye düşürülebiliyor.

Frenler (ABS standart) yüksek düzeyde his ve güçlü durdurma kuvveti için yüzer disklere sahip. Motorda lastik gidon kolu kelepçeler kullanılmış. Bu özellik, zıpladıktan sonra yere inerken her türlü titreşimi ve darbeyi oldukça azaltıyor.

İnce ve sağlam gövdesi, CRF etkisinin ve davranışının keskin hatlarını yansıtıyor. İyi düzeyde hava koruması ile hafif ve çevik olan bu motosiklet; pratik ve günlük şehir içi kullanım için de ideal hissettiriyor.

Sonuç:

Africa Twin ile 2 haftalık beraberliğimizde birbirimize çok alıştık, ayrılmamız da zor oldu. Kullanım pratikliği, dik sürüş pozisyonu, geniş gidonu, süspansiyon sistemi, virajlardaki dengesi ile bende çok olumlu bir etki bıraktı. Fiyat ve kalite dengelerine göre doğru bir motor olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Sevgiyle kalın…

Görüşlerinizi İletin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir